Pages

Pages

1 Nisan 2013 Pazartesi

ANADİLDE EĞİTİM VE BARIŞ SÜRECİ - Ramazan TAN Yazdı

ANADİLDE EĞİTİM VE BARIŞ SÜRECİ
Bu ülke işgal güçleri tarafından bölünüp parçalanma hesapları yapılırken Mustafa Kemal Atatürk ülkemizde yaşan toplulukların hiç birini diğerinden ayrı tutmadan hiçbir din, dil, ırk ve renk ayrımı yapmadan tüm zenginliklerimizle birlikte bir güç oluşturmuş binlerce şehit vererek Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur.
1977 nin sonları 1980 in başlarında bilinse de bilinmek istenmeyen bazı güçler tarafından organize edilen ve yıllarca sürecek olan kardeşi kardeşe kırdıran köyleri boşaltıp yaktıran binlerce ocakları söndüren bu ülkenin kalkınıp hamleler yapmasını engelleyen bir sonun başlangıcının temellerini atmışlardır.
Bu güzel ülkemizde nerdeyse her gün analar ağıtlar yakmış, her gün ocaklar sönmüş biri dağda diğeri kışlada olan kardeşler biri birine hiç göz kırpmadan ateş etmiş kendi elleriyle kendi ocaklarını söndürmüş yuvalarını yıkmışlardır.
Bun anlamsız kardeş çatışmasından nemalananlar güçlerine güç katmak için her gün biraz daha fazla çatışma ortamı yaratarak bu ülkenin sil baştan kurulabileceği bütçesini bu uğurda heba edilmesini sağlayarak hem kardeşi kardeşe vurdurmuş hem de ülkemizin güçlenerek kalkınmasını engellemiş aynı zamanda sürekli kargaşa ortamına sürüklenmesini sağlamışlardır.
Ne acıdır ki o yıllardan bu yıllara bakıldığında her ne kadar hükümetler gelmiş gitmiş koltuklar ve koltuk sevdalıları değişmiş ise de değişmeyen kafatasçı kafa yapılarından dolayı bir türlü bu anlamsız kardeş kavgasının önüne geçilememiş ve kardeşin kardeşi kırıp geçirmesine hep seyirci kalınmıştır.
Şimdi ise gelinen sürece bakıldığında gördüğümüz ya da bize gösterildiği kadarıyla bu kardeş kavgasının durdurulması ve barışın sağlanması adına ilk defa bu kadar kararlı bir hükümet kanadı ve yine bu kadar kararlı cevap veren diğer tarafı görmekteyiz. 
Asıl şimdi bakmamız gereken önemli nokta şudur
Bu ülkenin bölünüp parçalanmasını, kardeşin kardeşi vurmasını istemeyip barışın sağlanmasını isteyenlerle
Kardeşin kardeşi vurduğu kargaşa yaratıldığı her gün ağıtların yakıldığı ocakların sönüp yuvaların dağıldığını isteyenlerin belirlediği sürecidir.
Bu barış sürecinde elini taşın altına koyanlar ve elini taşın altına koymayanların belirlendiği süreçtir.
Ben inanıyorum ki bu ülke 30 yıl önceki ülke olmadığımı gibi yine bu ülkenin vatandaşlarda 30 yıl önceki vatandaşlar değildir
Yıllardan beridir özlenen ve beklenen bu barış sürecine destek vermeyenler hem kamuoyu önünde aciz kalacaklar hem de seçim sürecinde sandığa gömülecekler.
Geldiğimiz bu süreç aslında samimilerin ve samimiyetsizlerin ayrıldığı bir süreçtir.
Bu süreç kardeşkanının dökülmesini isteyenlerin ve dökülmesini istemeyenlerin sürecidir.
Bu süreç bu ülkenin bölünmesini isteyenlerin ve bölünmesini istemeyenlerin sürecidir.
Bu süreç kardeşliğin temellerinin atıldığı ve barışın sağlanacağı bir süreçtir.
Sonuç olarak anadilde eğitimi ve barış sürecini ihanet içinde olmayan ülkesini seven artık analar ağlamasın yuvalar yıkılmasın ocaklar sönmesin anlamsız kardeş kavgası dursun diyen herkesin desteklemesi gereken bir süreçtir.
Arzuladığımız barış sürecinin bir an önce sağlanması için bu ülkedeki tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, derneklerin öğrencilerin, vakıfların ve tüm vatandaşların destek vermeleri gerekir.
Ülkemizde başarıyla sonuçlanacağını düşündüğümüz barışın ve kardeşliğin bütünleştiği güzel günleri bir an önce görmek ve yaşamak istediğimizi arzuluyor saygılar sunuyorum.
Ramazan TAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.